24 Temmuz 2018 Salı

Sihirli Sözcükler Piyesi


SİHİRLİ SÖZCÜKLER
OYUNCULAR:  Arda, Selin, Ahmet, Merve, Eylül, Can, Uğur, Öğretmen İpek Hanım
( Sınıf ortamı. Sıralar, öğretmen masası, Atatürk köşesi, yazı tahtası )
Perde açılır…
( Zil çalar. Öğrenciler, gürültülü bir şekilde sınıfa girer. Kimisi koşmaktadır. Birbirleriyle kavga edenler vardır. )
 ( Öğretmen , masasında sınıf defterini yazmaktadır. Gürültüyü duyunca kafasını kaldırır. )
-  Çocuklar, ne oluyor? Bu gürültü nedir?
( Selin, öğretmenin yanına gelerek ve Uğur ‘u işaret ederek )
-  Öğretmenim, Uğur hep oyunbozanlık ediyor, der .
( Uğur, sırasına oturmuştur. )
-  Öğretmenim. Ama Can’ da bize hep kötü sözler söylüyor.
( Hep bir ağızdan konuşmaya başlarlar. Yine gürültülü bir ortam vardır. )
( Öğretmen, ayağa kalkar, ellerini çırparak)
-  Tamam, çocuklar. Haydi bakalım, herkes yerine otursun , der.
Çocuklar, gürültüyü keserler ve yerlerine otururlar.Öğretmen eline tahta kalemini alarak:
-  Çocuklar, Türkçe defterlerinizi çıkarın ve kalemlerinizi de hazırlayın, der.
( Çocuklar çantalarını açarak defterlerini ve kalem kutularını çıkarırlar. Birbirleriyle de konuşmaktadırlar. )
O sırada Selin yanında oturan Arda’nın kalemini yere düşürür. Arda kızgın bir şekilde)
-  Dikkat etsene , seni kaç kere uyardım. , hep aynı şeyi yapıyorsun, der ve yere düşen kalemini almaya çalışır.
( Selin , kızgın bir ifadeyle)
-  Bilerek mi yaptım sanki, sen de hep kızıyorsun, der. ( Yerinde oturmaktadır ve defterinin sayfalarını çevirmektedir. )
( Öğretmen elinde tahta kalemi, kollarını göğsünde kavuşturmuş  tahtanın önünde onları izlemektedir.)
( Eylül de kalem kutusunu karıştırmaktadır. Kendi kendine konuşur. )
-  Hay Allah, yine yok. Ama ben koymuştum. Kalemimi nasıl açacağım?
( Öğretmen sıraların arasında dolaşmakta ve çocukların hazırlanmasını beklemektedir. )
( Eylül, sert bir şekilde eliyle Merve’ ye dokunarak )
-  Merve, bana kalem tıraşını ver , der.
( Merve kalem kutusunu açar ve içinden kalemtıraşı çıkarır. Eylül’ uzatarak. )
-  Al, sen de hep benden istiyorsun , der.
- Versen ne olur sanki, der. ( Eylül çöp kutusuna gitmek için ayağa kalkar ve söylenerek gider. Kalemini açar ve yerine geçer , kalemtıraşı Merve’nin sırasına bırakır. )
( Öğretmen tahtaya SİHİRLİ SÖZCÜKLER diye yazar. )
- Defterlerimize başlığımızı yazalım, der ve sınıfa dönerek yazmalarını bekler.
( Çocuklar hem yazarlar hem de birbirlerine bakarak kıkırdarlar. )
Ahmet:
-  Bize sözcükler sihir mi yapacak ,yani? Diye sorar. Öğretmen:
-  Evet, Ahmet , diyerek cevap verir.
( Çocuklar bu sırada gülmektedirler. )
( Öğretmen, sessiz olun anlamında el işareti yapar ve tahtaya dönerek şu kelimeyi yazar.)
“ LÜTFEN “ ve ekler:
- Siz de defterlerinize yazın, lütfen!
( Öğretmen, Merve ve Eylül’ ü işaret eder. )
-  Ayağa kalkar mısınız? Der. ( Eylül ve Merve ayağa kalkarlar, şaşırmışlardır. )
Öğretmen:
-  Eylül, Merve’ den tekrar kalem tıraşını ister misin? Sihirli sözcüğü unutmadan ama, der ( Tahtadaki kelimeyi işaret eder.)
Eylül:
- Lütfen, bana kalem tıraşını ver, der.
Öğretmen, başını sağa sola sallayarak:
-  Sihirli sözcük işe yaramadı, bir daha lütfen, der.
Eylül:
-  Merve, kalem tıraşını verir misin, lütfen, der tekrar.
( Merve, tebessüm ederek kalem tıraşı uzatır. )
-  Teşekkür ederim, der Eylül ve kalem tıraşı alır.
Öğretmen:
-  Sihirli sözcükler sihrini yaptı bize diyerek çocuklardan alkışlamalarını ister.
( Eylül ve Merve birbirlerine gülümseyerek yerlerine otururlar. )
Öğretmen:
-  Sözcüklerle sihir yapmaya devam edelim mi? Der. Bütün sınıf her birlikte:
- Evet, derler.
Öğretmen tahtaya “ ÖZÜR DİLERİM “ yazar ve çocuklar da defterlerine yazarlar. Uğur ve Can’ ı işaret eder.
- Lütfen, ayağa kalkar mısınız? der.
( Uğur ve Can ayağa kalkarlar. )
-  Aranızdaki soruna sihir yapmak ister misiniz? Der.
( İkisi aynı anda )
-  Evet, öğretmenim, derler.
- Haydi sihrimizi yapalım, der öğretmen gülerek.
- Özür dilerim senden Can, der Uğur.
- Ben de senden özür dilerim Uğur der ve birbirlerine sarılırlar. ( Bütün sınıf ve öğretmen alkışlarlar)
( Yerlerine otururlar. Birbirlerine gülümserler. )
( Öğretmen konuşmaya başlar. )
-  Böyle daha çok sihirli sözcüğümüz var. Onlar bizim anahtarımız. Onlar bize her kapıyı iyilikle açmamızı sağlar. Sizleri çok seviyorum ve sizlerle gurur duyuyorum, der.
( Çocuklar alkışlarlar .Bu sırada zil sesi duyulur. Eşyalarını çantalarına koyarlar. Gürültü etmeden , birbirleriyle şakalaşarak teneffüse çıkarlar. Öğretmen de yüzünde tebessüm , onları izler ve çantasını alarak sınıftan çıkar. )
PERDE
YAZAN: GAYE KINAV ( SINIF ÖĞRETMENİ )
KARABAĞLAR ESKİİZMİR İLKOKULU

1 yorum: